Bugun...
SON DAKİKA

2 masayla başlayıp, Alaçatı'da marka olan işletme: Avrasya Lokantası

Turizmin marka ismi Alaçatı'da lezzetleri ile marka olmayı başaran işletmelerin başında gelen Avrasya Ocakbaşı ve Ev Yemekleri Lokantası'nın sahibi Mustafa Dumanlıdağ, "2007'de açtığım Avrasya Lokantası bu kadar büyük değildi. 2 masayla başladım. Çok küçük bir sermaye ile işe başladım. Ama azmettim ve bugünlere geldim" dedi.
facebook-paylas
 Tarih: 22-07-2024 15:00:00

2 masayla başlayıp, Alaçatı'da marka olan işletme: Avrasya Lokantası

Aslen Malatyalı olduğunu ve 36 senedir meslekte olduğunu söyleyen Dumanlıdağ, " 28 senedir Alaçatı'da yaşıyorum. Avrasya Ev Yemekleri Lokantası'nı 2007 yılında kurduk. Bugüne kadar, yaz kış, 12 ay, ev yemekleri ve lokanta kültürünü, Ahilik anlayışıyla devam ettiriyorum. Lokanta kültürü ve ev yemekleri her geçen gün unutuluyor. Bizim amacımız, lokanta kültürünü ve ev yemeklerini devam ettirebilmek. Aynı şekilde gelecek kuşaklara da bu kültürü aktarabilmek" diye belirtti. 

 

"2007'de, çok küçük bir sermaye ve 2 masayla Avrasya Lokantası'nı açtım"

 

Babasının da lokantacı olduğunu belirten Dumanlıdağ, "Babamı çok küçük yaşta kaybettim. İkinci nesil olarak baba mesleğini devam ettiriyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine bu mesleği yaparım. 2007'de açtığım Avrasya Lokantası bu kadar büyük değildi. 2 masayla başladım. Çok küçük bir sermaye ile işe başladım. Ama azmettim ve bugünlere geldim. Yaşadığım bölgeyi ve insanları tanımaya çalıştım. Kendimi buraya ait hissettim. Ailemden çok destek gördüm. Oğlum da yurtdışında gastronomi eğitimi aldı. Okulu bitti ve Türkiye'ye döndü. Onunla bir takım projelerimiz var. Daha iyi bir lokanta kültürünü, daha iyi bir et kültürünü Alaçatı'da sunacağımıza inanıyorum. Oğlum da üçüncü kuşak olarak mesleğe devam edecek" diye konuştu. 

 

"Çeşmeli üreticilerin ürettiği ürünler önceliğimiz oluyor"

 

Ağırlıklı olarak sulu yemekler, zeytinyağlı yemekler, Osmanlı mutfağı ve Ege mutfağına ait yemek çeşitlerini müşterilerine sunduklarını ifade eden Dumanlıdağ, "Pide ve lahmacun bölümümüz de var. Ayrıca Ocakbaşımız var. Mevsiminde, Alaçatı'da yetişen sebzelerle yaptığımız yemekler de var. Alaçatı'nın sakız enginarı, şevketi bostan, mmevsiminde yaptığımız ve çok beğenilen yemekler. Alaçatı'da gastronomiyi geliştirmek istiyorsak, buraya gelen misafirlerimizin yöre sebzelerinden ve otlarından yapılan yemekleri bulmaları gerekir. Umarım Alaçatı'daki diğer lokanta ve restoranlarla beraber yöresel ot ve sebzeleri öne çıkarırız. Çeşme limonu, Çeşme kavunu ve Çeşmeli üreticilerin ürettiği ürünler önceliğimiz oluyor. Çeşmeli üreticiden aldığımız ürünlerle yaptığımız yemekleri misafirlerimize sunuyoruz" diye belirtti. 

 

"Kendi yemediğimizi, çocuklara yedirmediğimizi müşterimize asla yedirmeyiz"

 

Çıraklıktan, Ahilik kültürüile yetiştiğini vurgulayan Dumanlıdağ, "Usta-çırak ilişkisi çok önemlidir. Bu mesleğin her tarafında çalıştım. Lokantada arka taraf çok önemlidir. Yeri geldiğinde mutfakta arkadaşlarımla beraber çalışıyoruz. Mutfağımda 17-18 seneden beri beraber çalıştığım arkadaşlarım var. Zor bir meslek. Aşçılık da yaptım. 15 senedir de işletmeciyim. Mutfağı da bildiğim için çalışan arkadaşlarımla iyi anlaşıyoruz. Pişen her yemeğin tadına, lezzetine, pişme ayarına aşçılarımla beraber bakarız. Ondan sonra müşterilerimize sunarız. Arka tarafa çok önem veririm. Kullanılan, yağ, et çok önemlidir. Kendi yemediğimizi, çocuklara yedirmediğimizi müşterimize asla yedirmeyiz. Bunu hiçbir zaman yapmadık, yapmayacağız da" şeklinde konuştu. 

 

"Ustalarım meslekten ziyade iş ahlakını öğretti bana"

 

Çıraklık yaptığı dönemde ustalarından çok şey öğrendiğini anlatan Dumanlıdağ, "Ben Malatyalı olduğum için kağıt kebabını çok merak ederdim. Ustalar, kağıt kebabını arkalarını dönerek yaparlardı. Ben arkalarını neden döndüklerini anlayamazdım. Birgün ustama neden arkasına döndüğünü sordum. 'Ben sana arkamı dönmesem, her şeyi anlatsam, sen durmaz, kaçardın. Ben arkamı döndükçe sen merak ettin. Sonuçta dikkat ettin ve öğrendin' dedi. Beni çok zorladılar ve meslekten ziyade iş ahlakını öğrettiler. Şimdi gastronomi eğitimi veren okullar var. Ama iş ahlakı çok önemli. Ustalarımız sabırlı olmayı da, dürüstlüğü de öğrettiler bize. Kullandığımız malzemeleri atmamamızı öğrettiler. İşletmeye saygıyı öğrettiler. Bu meslek sadece çok iyi yemek yapmak değil, arka tarafı çok iyi öğrenmeniz lazım" diye konuştu. 

 

"Bu meslek, geleceğin mesleği"

 

"Bu meslekte çalışacak eleman bulmakta zorlanıyoruz. Turizm ve gastronomi eğitimi gören gençlere şunu öneriyorum; lütfen bu mesleği bırakmayın. Bu meslek, geleceğin mesleği. Bakın her tarafta gastronomi konuşuluyor" diye tavsiyede bulunan Dumanlıdağ, sözlerini şöyle tamamladı: 

 

"Gittiğiniz işletmede mutlaka fiyat listesini isteyin"

 

Çeşme, Alaçatı çok pahalı diye konuşuluyor. Çeşme ve Alaçatı pahalı değil. Tabi fırsatçı işletmeler de vardır. Gittiğiniz işletmede mutlaka fiyat listesini isteyin. Fiyatlara bakın. Bütçenize uygunsa oturun. Fiyatlara bakmadan oturup, aldığınız fişleri sosyal medyadan yayınlamayın. Fiyat listelerine bakmak en doğal hakkınız. İşletmeci fiyat listesini göstermek zorunda."

 

  Bu haber 648 defa okunmuştur.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER YEREL Haberleri
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
GAZETEMİZ
  ANKET Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI