SON DAKİKA


ALAÇATI VE ÇEŞME’NİN KURTULUŞU NASIL OLDU?
Tarih: 17-09-2023 13:31:50 Güncelleme: 17-09-2023 13:31:50 + -


15 Eylül'de Alaçatı, 16 Eylül'de Çeşme işgalci ve zalim Yunan ordularından kurtarıldı. Bunlar nasıl oldu?..

facebook-paylas
Tarih: 17-09-2023 13:31

ALAÇATI VE ÇEŞME’NİN KURTULUŞU NASIL OLDU?

YAŞAR AKSOY /

 

9 Eylül’de İzmir Postanesi’ne bayrak çektikten sonra, 15 Eylül’de Alaçatı’ya ilk ulaşan, yine 16 Eylül’de Çeşme’ye ilk girerek Türk bayrağını dalgalandıran Ulaştırma Üsteğmeni Selahattin Selışık’a (daha sonra Orgeneral) rahmet diliyorum. Eşinin Çeşme hatıralarını sağlığında bana anlatarak gerekli belgeleri veren rahmetli Belkıs Selışık’a, yine babasının hatıralarının gün yüzüne çıkması için bana destek olan kızı Avukat Ayla Selışık Tamar’a teşekkür ediyorum..

 

Şimdi anneannem tarafından yakın akrabam bu İzmir, Alaçatı ve Çeşme kahramanını okuyucularıma büyük bir şerefle anlatırken, başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarını bağrımıza basıyor ve unutmuyoruz!

 

Orgeneral Selahattin Selışık kimdi?

 

(16 Kasım 1894-13 Haziran 1968), Selanik Vodina’da doğdu. Ankara’da vefat etti. 1915 yılında Harbiye son sınıf öğrencisi iken Çanakkale Savaşı’na gönderildi. Anafartalar Savaşı’nda Mustafa Kemal Paşa’nın maiyetinde görev yaptı. Çanakkale Savaşı’ndan sonra yeniden Harbiye’ye gönderildi ve mezun oldu. Çanakkale Savaşı’nda ve Harbiye’deki başarılarından dolayı taltifen İzmir’deki Kolordu’ya tayin edildi.

 

İzmir’de ünlü Avukat Kadızade İbrahim Bey’in kızı Belkıs Hanım ile evlendi. İzmir işgal edilince önce İstanbul’a geçti. Eşi ile daha 3 aylık evli iken İstanbul’daki işgal kuvvetlerinden kurtulabilmek için çarşafa sarınıp kadın kılığında Anadolu’ya geçerek Mustafa Kemal Paşa’nın yanında Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Kurtuluş Savaşı’nın tüm cephelerinde savaştı. 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz ile birlikte Yunan Ordusu’na saldıran kuvvetlerin en önünde idi.

 

İzmir’e ilk girenlerden

 

9 Eylül 1922’de 15 Süvari Kolordusu’nun Mürsel Bakü komutasındaki , 1.Tümen’de İzmir’e ilk giren zabitler arasında parladı, rütbesi Ulaştırmacı Mülazım-ı Sani (Üsteğmen) idi. İzmir’e ilk giren dört müfrezenin birinin başında olarak Kordon’da kapısında yabancı bayrakların dalgalandığı postaneye Türk bayrağını çekti. Ulaştırmacı olduğu için dünyaya İzmir’in geri alındığını telgrafla müjdeledi.

 

9 Eylül günü İzmir’de hiç kalmadan birliği ile birlikte Çeşme Yarımadası’na doğru hareket etti. Urla ve Seferihisar’ı kurtaran birliklerde en öndeydi.

 

15 Eylül günü Alaçatı’ya, 16 Eylül günü Çeşme Postanesi’ne Türk bayrağını çekerek telsizle bütün dünyaya Anadolu’nun tümüyle düşmandan geri alındığını ilan etti.

 

Bugün Alaçatı Şehitliği’nde yatan Konya Ilgınlı Mustafa Çavuş ile Sinoplu Ahmet Çavuş, kumandanları Üsteğmen Selahattin Selışık’ın neferleriydi.

 

Orgeneralliğe kadar yükseldi

 

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Harp Akademisi sınavını kazanarak kurmay oldu ve daha ileri rütbelere doğru adım adım ilerlerken Anadolu’nun her yöresinde görev üstlendi. Bu arada yaptığı önemli görevler arasında Harp Akademisi Tabiye (Savaş Tekniği ve Stratejisi) öğretmenliği, Genel Kurmay Personel Dairesi Başkanlığı’nı sayabiliriz.

 

1946 yılında Tuğgeneral rütbesi ile Bandırma’ya tümen komutanlığına atandı. Bir sene sonra Tümgeneral rütbesine yükseltilerek yeniden Ankara görevlerine atandı, gönderildiği komutanlıklarda üstün başarı göstererek Korgeneral ve ardından Orgeneral rütbelerine yükseltildi.

Korgeneral rütbesi ile 1954-55 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı, ardından Kayseri ve Erzincan’da Kolordu Komutanlığı yaptı. Her iki ilin belediye meclisleri tarafından kente verdiği hizmetlerden dolayı kendisine fahri hemşehrilik ünvanı verildi.

 

Erzincan’dan sonra Erzurum’da ordu komutanlığında bulundu. Sonra Milli Savunma Yüksek Kurulu Genel Sekreterliği’ne atandı. Bu görevden yaş haddi nedeniyle 1959 yılında emekli oldu.

13 Haziran 1968’de Ankara’da vefat etti. Eşi Belkıs Hanım 1992’de vefat etti. Kızı ünlü avukat Ayla Selışık Tamar, Çeşme Ilıca’da yaşadı ve vefat etti..

 

Orgeneral Selahattin Selışık için şu kaynaklara başvurulabilir:

1- Yaşar Aksoy, “İzmir Bu Orgeneral ile Gururlu, Orgeneral Selahattin Selışık’ın eşi Belkıs Hanım anlatıyor”, Ege’de Zaman, Yeni Asır, 9 Eylül 1990,

2- Kızı Avukat Ayla Selışık Tamar ile yapılan Sözlü Tarih Çalışması (Bu çalışma 28.5.2009 tarihinde İzmir Milli Kütüphanesi’nde konferans metni olarak Av.Ayla Selışık Tamar tarafından sunulmuştur).

3- Yaşar Aksoy, 9 Eylül’de İzmir’e Bayrak Çeken Kahramanlar, Etki Yayınevi, İzmir, 2012.

4- Kurtuluş Savaşını Yöneten Kumandanlar – TC Genel Kurmay Başkanlığı, Harp Tarihi Yayınları.

 

SELAHATTİN SELIŞIK’IN ÇEŞME HATIRASI

 

15 Eylül’de Alaçatı’da iki süvari neferini şehit veren Üsteğmen Selahattin, ertesi günü Çeşme’ye girip bayrak çektikten sonra deniz kıyısına gelir ve Anadolu’dan kaçan Yunan ordusu ile sivil Rumların doldurduğu onlarca gemiyi uzaktan izler… Sonra atından inip 26 Ağustos Büyük Taaruz’dan beri ayağından çıkarmadığı çizmesini sahilde çıkarıp ayağını denize sokmak ister.. Bir türlü çıkaramaz, önce bir asker, daha sonra birkaç asker hep birlikte çizmeye asılırlar. Sonunda caaartt diye ayaktan fırlayan çizme, üsteğmenin taban derisi ile birlikte kanlı biçimde dışarı çıkar… Üsteğmen tabanının kanlı derisine bakar, sonra ayağını cayır cayır yakan tuzlu deniz suyuna sokarken şunları şöyler:

 

“Toprağımızı geri aldık… Ama bu deniz de bizimdir, Türk milletinindir, ayağımı yaksa bile bana okşama gibi tatlı geliyor. Varsın Çeşme’nin denizi beni yaksın…”

 

Bu ilginç hatırayı bana defalarca rahmetli eşi Belkıs Selışık teyzem ile Çeşme Şantiye evlerinde yıllarca oturan rahmetli kızı Av.Ayla Selışık Tamar anlatmıştı. Hepsine rahmet diliyorum.

Selahattin Selışık’ın askerlerinden Ilgınlı Mustafa Çavuş ile Sinoplu Ahmet Çavuş, Alaçatı’nın kurtarıldığı 15 Mayıs 1922 günü şehit edildiler. Şimdi anıtta yaşıyorlar.

 

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde 20/8/1922 (Miladi) tarihli ve Dosya No :63 Gömlek No :76 Fon Kodu :HR.İM.. numaralı belge Çeşme’de Yunanlıların halka yaptığı zulmü anlatır, aynı dosyada tutulan bir başka belge ise Çeşme limanında çetecilik yapan ve halka eziyet eden Rum ahali hakkında Yunan lideri Venizelos'un Rum ahaliye şükranlarını ifade eden açıklamaları kayda geçmiştir Ancak tüm yaşananlardan bir ay bile geçmeden Çeşme düşman işgalinden kurtulmuş bağımsızlığını yeniden kazanmıştır....

 




Bu haber 1169 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YEREL Haberleri

  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI