Bugun...
SON DAKİKA

Kapışanlar ve Kapıştıranlar

 Tarih: 18-11-2023 15:38:00
AYŞEİ YASEMİN YÜKSEL

Ne tavşanın kaçacağı vardı aslında ne de tazının kovalayacağı.  Kapıştıranlar olmasaydı!  İşine öyle geldiğinden birine “kaç” öbürüne “tut” diyenler çıkmasaydı! Ki tarihtekilere kadar çoğu kapışmanın kıvılcımı oltanın ucundaki zokaya benzeyen bu sözler ile parlamış olmalı.  

 

Her ne kadar zoka yutmak balıklara, yutturmak da balık avlayanlara yakıştırılsa da aslında en çok insanlar gelmiş zokalara. Zayıflatılmak istenenlere avcı,  kendinden yana çekilmek istenenlere de av rolü biçilerek. Avcı rolündekine “tut”, av rolündekine “kaç” denilmiş. Tavşanla tazıya denildiğince. Av olmak istemeyen tavşanların sığındığı yer çoklukla kendine “kaç” diyenlerin kanatları altı olmuş.

 

Ortak paydalar birebir benzeşmek anlamına gelmez. Diyelim ki insan olmak paydasında buluşanlar. Kimi insan tazı ruhludur, kimisi tavşan. Kimisi de onlara rol biçen. Böylesi rol belirleyiciler ortalığın altını üstüne getirip, tozu dumana kattıktan sonra bir kenara çekilip kapışmayı izler. Sütten çıkmış kaşık kesilip, yazdığı senaryoyu seyre koyulur. Kapışmak, kapışanları zayıflatır tek.  Kapışanlar yara bere içinde kalırken seyirci koltuğundakine bir şey olmaz. Çünkü öyleleri çetin kış gününde bir küçücük kuşun başına gelenleri bilir.  

 

Her yanın buz kestiği çetin bir kış günü, kanatlarını çırpacak hali kalmamış küçük bir kuş soğuktan donmak üzere iken az önce oradan geçen bir geyiğin tersine düşer. Donmak üzere olan kuş, pisliğin sıcaklığı ile ısınıp, kendine gelir. Geyik tersindeki taneleri yutar, kursağı dolar. Kuş canlanınca başlar cıvıldamaya.  Aç bir tilki kuşu duyup,  sese yönelir. Taze geyik tersine düşmeseydi donup ölecek olan kuş, içine düştüğü pisliğin sıcaklığında dirilip tam kurtulmuşken tilkiye av olur.  Üstelik avcıya da yerini kendisi haber vermiştir.

 

Öykü, kuşun tilkiye av olması ile bitmez.  Devamında kuşun içine düştüğü pislik, o pislikte can bulması ile ötmeye başlayıp, yerini belli etmesi sorgulanarak okuyanlara bu hikâyeden çıkarılabilecek dersler şıklar halinde sunulur. Unutmayıp, aklımda kalmış şıklardan biri kelimesi kelimesine elbette aynı olamayacak olsa da “sırası gelir çekilemez görünen içinde bulunduğunuz ortam sizin için diğer ortamlara kıyasla en sağlam zemin olabilir. O zaman her yan sağlam zemine dönene kadar buna sessizce katlanmalısınız”, diğeri de “tam düze çıktığınızı sandığınız an aslında batağa saplandığınız an olabilir” idi.  

 

Vahşi yaşamda,  etrafta avcılar da dolanıyorsa av olmamak için susmak en doğrusudur, malum. Ancak susmak insanlar için her zaman geçerli doğru bulunmamış olacak ki Fuzuli susulmayıp söylenmesi gereken söylense de bunlara kulak tıkanmasının iç yakıcı olduğunu sitemle anlatmış, kaç yüz yıl önceden; “sussam gönül razı değil, söylesem faydası yok” diyerek. Fuzuli, kayıtsız kalamadıklarını dillendirse de dillendirdiklerine kulak vermesi gerekenlerin kayıtsız kaldığı gerçeğini böyle anlatmış.

 

Fuzuli gibi gözünün gördüğüne dili suskun kalamayanlar dışında gözüne kestirdiklerini birbirine kırdıranlar da olmuş her zaman. Karda yürüyüp iz bırakmayanlar, her taşın altından çıkıp da hiçbir taşın başına varmamış gözükmüş yine de.  “Kaç” yahut “tut” diyenler hep onlar olurken kimse onlara ne “kaç” demiş ne de “tut” diyebilmiş. Anonim bir deyişimiz sanki böyleleri için söylenmiş; “kurt ile birlikte öldürür, çobanla birlikte yer, sahibiyle birlikte yas tutar”.

 

Belli ki herkesin bir rol üstlendiği yaşam içinde kimileri de rol biçici olmak derdinde. Onlar oyuna film çekimlerindeki gibi “motor” diyerek başlamıyor; “kaç” ya da “tut” diyor mesela. Yedikleri kuzunun suçunu yırtıcılara atıp sonra da kuzunun ardından sahibi ile birlikte bir güzel dertleniyorlar diyelim ki. 

 

Her oyunun kurucusu olmak peşindekiler birilerini bir diğerleri ile kapıştırmaktan fırsat bulamadıklarından olacak oyunun sonunda satranç tahtasındaki tüm taşların aynı kutuya doldurulacağını akıllarına getirmiyor bir türlü.

  Bu yazı 315 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI