istanbul escort
https://guclukadin.org/ https://puma-trainers.net/
escort bursa escort bursa
escort bayan
escort konya
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
https://www.istanbultaksi.org/
Bugun...
SON DAKİKA

Ters Dönen Kaplumbağa

 Tarih: 28-10-2024 10:00:00
AYŞEİ YASEMİN YÜKSEL

Yeri yurdu dağ bayır, bağ bahçe olan kaplumbağalar, üzüm dolu bir bağa rastladıklarında kendini Cennet’e düştü zanneder. Oysa içinde kaplumbağa olan bir bağ, sahibine cehennemi yaşatır. Üzüm, kimin bağında imiş diye dert etmez kaplumbağa; herkesin bağına dalıp, her bağın salkımlarına dadanır denk geldiğinde. Oysa bağcının bağı bellidir, tek oradaki ürün onun olduğundan derdi de bellidir.

 

Kaplumbağaya “tosbağa” denilen Peri Bacaları Diyarı Kapadokya kenti Aksaray’da bağbozumuna kadar asmalarını gözünden sakınacak bağcılar,  omçalardaki salkımların sıyrılıp, tanesiz kaldıklarını görünce üzümlerini yiyen kaplumbağayı kaptıkları gibi yan bağa bırakıverirlermiş. El örmesi yüksekçe taş duvarlar ile birbirinden ayrılan bağların birinden diğerine atılıp duran kaplumbağa buna hiç aldırmaz, içerlemez,  “o bağ olmazsa bu bağ olur” der, öte bağın üzümlerini yemeye koyulurmuş bu kez de.  Taş çitin bir yanından öte yanına aşırılıp, bırakılmalar da sürer gidermiş.

 

Bir, duvarın öte yanına bir, duvarın bu yanına fırlatılıverilen kaplumbağa için salkım salkım üzümler ile dolu olsun da tek, bağın hangi bağ olduğunun ne önemi var?  Bağcı için öyle mi ya? Kışın pekmezden kuru üzüme erzakı, bağbozumunda hasadı yani geliri hepten bağına bağlı olunca derdi de tosbağanınkinden başka oluyor haliyle. Diyeceğim, bir bağ, tosbağa için ziyafet masası olur iken bağcı için bir tosbağa, yağmacı, talancı, emeğini hiç eden anlamında.

 

Belli ki tosbağaların bağlarda yaşayıp gideceği yani üzümlerin içinde  olacağı gerçeğinden haz etmeyen bağcılar, kendileri için sorun gördükleri tosbağadan temelli kurtulmak istemiş olmalılar ki karşı köye kaç günde gidebileceğini sormuşlar. Kaplumbağa düşünüp taşınmış, rüzgârı, doluyu, yağmuru çamuru her bir şeyi hesaplayıp, üç gün tutan komşu köy yolunu altı günde alacağını söylemiş.

 

Altı gün sonunda komşu köyde bekleşenler bakmışlar ki tosbağa ortalarda yok. Aramaya koyulmuşlar. Sonunda daha yolun yarısındaki kaplumbağayı bulmuşlar. “Bu ne hal? Hani üç günlük yolu altı günde gelecektin? Altı gün doldu, daha yolun yarısına anca gelmişsin” diye sormuşlar. “Dediğim gibi altı günde gelecektim. Yolda karşıma çıkacak engelleri, çukurları, rüzgârı, fırtınayı, yağmuru ince ince hesaplamıştım… Hesaplamadığım, yol almaman için hesap kitap yapanlar olmuş meğer. Öyle ki ne zaman hızlansam,  ilerlemeye başlasam tutup beni ters döndüreceklerini hesaplamamışım” olmuş tosbağanın yanıtı.

 

Bazen sırf kendi çıkarlarını korumak için baştan savılmak istenen şeyden kurtuluş,  bir el tarafından kavranıldığı gibi onun komşu bağa bırakılması kadarcık olabilir.  Bazen de, tosbağa ya da değil, yoldan çekilmesi hatta adının oralardan silinmesi istenenler her kendini toparlayışında, her hızlanıp, düze çıkacağında yine bir el tarafından tıpkı kaplumbağalar gibi ters döndürülebilir. Kaplumbağa onca uğraşı sonrası düştüğü durumdan kurtulsa bile önündeki engelleri aşana kadar Üsküdar’da sabah olur. Atı alan da Üsküdar’ı geçebilir. Geride kalanların hali malum, toz yutmaktır. Hiç yetişemeyeceği şeylerin peşinde, yola kurulmuş tuzaklara düşüp, her seferinde bir kez daha ters dönmektir.

 

Ters dönen tosbağaların başına gelebilecek iki şey vardır;  ya çok uzun debelenmeler sonrası yeniden ayakları üzerinde durabilirler ya da Güneş’in altında açlıktan, susuzluktan kururlar yahut çakallara, sırtlanlara av olurlar.

 

Bağda çitin, duvarın öte yanına atılıp duran, yola çıksa ters döndürülen kaplumbağanın hiç mi çıkışı yoktur peki? Çıkış, “ya bir yol bul ya bir yol aç ya da yoldan çekil” dercesine uçanlardan kırlangıçta.  Şöyle anlatmış çıkışı kırlangıç kendisine “bunca tehlikeli uçuyorsun,   birden deli gibi dalışlar yapıp, alçalıyor sonra aniden yükseliyorsun. Varyeteler içindesin. Yine de başına bir bela gelmiyor. Nasıl oluyor bu?” diye soranlara;

 “Belanın kâh altından uçuyorum kâh üstünden” demiş kırlangıç. Yani demiş ki belalar var; ama iş o ki bela, seni ters getirmesin! Tuzaklara düşmeyesin1 Sen, belaları tersine çevir.

  Bu yazı 1248 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI