Bugun...
SON DAKİKA

Daha neler, neler var anlatacak

 Tarih: 22-08-2024 10:40:00
SERVET ÇOLAK

Günaydın Can-Canlarım;


     Hey gidi ergenlik, hey gidi eğlence ve güzel beklentilerden başka kötülük, ve lanetlerin akla gelmediği yıllar!! Sadece yarın ne yapsam, nereye gitsem, kimlerle beraber olsam düşüncesinden başka, hiçbir melanetin aklımızın kıyısından geçmeyen yıllar!! Baba evinde bizler için yaratılan huzur ve güvenliğin ilelebet süreceğini düşünen rahatlık ve mutluluğun desteklediği özgüven!! Dolayısıyla geçen mutlu, huzurlu, endişesiz, etrafımıza övgü dolu, sadece sevgi sözcüklerinin havalarda uçuştuğu, lanetli kelimelerin asla ağzımızdan dökülmediği yıllar!!! Ne güzel zamanlarmış onlar!!


     Şimdilerde, Allah zeval vermesin sadece ve sadece kendi öz ailemiz ve belki de aynı yaşam şartlarını paylaşan bir zümre terennüm edebiliyor bu güzellikleri...Güzelliklerin endazesi yoktur, herkesin anlayışı ve algısına göre şekil alır. İyi niyetli ve saygın insanların doldurduğu çevremizde, eski güzel vasıfları taşıyan insanlar o kadar azaldı ki...Ben yine de çok şanslı bir kişiyim, yaşadıklarım, aklım ve melekelerim sayesinde, o herkesi kendim gibi sanmak saflığından kurtuldum, insanların maskesiz hallerini ayırt edebiliyorum, samimi davranışlardaki rolleri ezberledim. Dersimi çok çalıştım ve huzuru buldum! EURİKA!!! ''Ben, bana lazımım!'' yaşam logom oldu, zira zaman uçmaya devam ediyor, dolayısıyla art arda giden yıllar, candan kayıplar, sevdiklerimizle az zamanın kalmış olabileceği gerçeği, ben buradayım diye sürekli aklımı meşgul eder oldu...ama yok! Öyle kolayca, ''hazırım efendim'' demek yok...tabii izin verilirse!


     Bu sabah öyle dalmış otururken aklıma düşmesiyle, gülmeye başladım, ergenlikte yaptıklarım aklıma geldikçe...en çok da, şu anda kimden çıktı o söz tam manasıyla hatırlayamadım; yatak odamın duvarlarında çok beğendiğim, ABD'li aktörlerden, en beğendiklerimin, mecmualardan kesip yapıştırdığım resimleri vardı! Rock Hudson, Anthony Perkins, James Dean gibi...Rahmetli babacım, odama girdiğinde; ''nerden çıkıyor bu adetler? Amerikan kolejinde bunları mı öğretiyorlar size?'', diye bıyık altından gülerek laf atar çıkardı. Ama bir gün yaşlıca biri; ''bu ne be kızım, gece melaikeler girmeyecek odana, resimleri gören kaçar gider'' demişti ki buna günlerce gülmüştüm...haa, sonra, şarkı defterim vardı! İngilizce pop şarkı sözlerinin yazılı olduğu defter, o vakitler, Türk pop müziği daha emeklemekteydi, oysa ki, bu gün geldiği yer en top müzik parçalarının sıralarda olduğu yer, gurur verici, ama galiba, Klasik Türk musikisinden biraz kopmalar oldu gibime geliyor, benim şahsi fikrim, gerçekle alakası olmayabilir, üstünde durmayalım lütfen...Akranlarım hatırlarlar, eskiden bizim devremizde, gençlerin sürekli dinlediği Arapça yayın yapan Beyrut radyosu vardı, spiker yayın sonunda, ''Suldukhul beyruut, telet viyu Washington'' gibi bir şey söylerdi. Aman ne güzel İngilizce hit parçalar çalardı, ve hemen birbirimize telefonla, 'radyoyu aç' haberi iletirdik...Sonra, en mühimi, salı, öğle yemeği tatilinde, Auditoryum da, ''Dancing'', programı yapardık, evlerimizden getirdiğimiz pikap ve 45'lik plaklarla, günümüzün pop parçalarını çalar dans ederdik, kız kıza! Gaby Micaleff, partilerden öğrendiği yeni dansları, müzikleriyle beraber bizlere gösterirdi, öğle tatilini en eğlenceli şekilde geçirirdik, meraktan bütün sınıflardan kalabalık sayıda izleyicilerde gelip seyrederlerdi haa! Ne güzel günlerdi onlar, ''dertsiz aşım, ağrısız başım!!!


     Yaa, Can-Canlarım, daha neler, neler var anlatacak...belki bir daha dalar eskilere gidersem, klavyenin tuşlarında dans ederek paylaşırım...hadi gari, hepiciğinize iyi günler olsun, sıcak başıma vurdu gene!!!!

  Bu yazı 330 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI