KADIN BAŞKAN UYUYAMIYOR!

*- SIKINTIYI BİZLER ÇEKİYORUZ

 

Millet değil ‘zilllet’ denilenler özellikle yeni belediye başkanlarının kapılarında sıradalar.

Bu işlerde usta olanlar başkanlarla görüşmeyi rahatlıkla sağlıyorlar.

Sözde söyleşi yapıp, halka tanıtıyorlar…

Çok önemli bir görev!

Ama bunlar öyle ustalar ki, hazırladıkları sorularla başkanlardan istedikleri yanıtları alıyor ve yönlendirmiş oluyorlar.

Bunu da ancak konuya vakıf olanlar anlıyor, biliyor.

Yani topluluk başkanlar gibi dünden bu yana olan ne gelişmeleri, ne de perde arkasını biliyorlar.

Şimdi belediyelerden geçinenler, halkın tabiriyle yolunu bulanlar, öncelikle ‘yağdanlık’ görevlerini yerine getirip, ‘Senden büyük yok!’ gibi başkanları göklere çıkarıyorlar…

Onlar da inanıyor…

Kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanıyorlar!

 

*- ‘DÜN DÜNDÜR!’ HİKAYESİ GİBİ

 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına İzmir halkı kimi getirdi?

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ı!

Cemil Tugay’ı Karşıyaka Belediye Başkanı yapan kimdi?

“Son yıllarda ‘güç zehirler, mutlak güç mutlaka zehirler’ cümlesi en çok tekrarlanan cümlelerden biridir. Mutlak zehirlenmeyi ve yozlaşmayı getiren güç odağının oluşmaması için demokrasiyle yönetilmeye ihtiyacımız var.

Yüzyıl önce bütün saray düzenini yıkan, bizi teba olmaktan çıkarıp birey ve millet olabilmek için, eşi benzeri görülmemiş bir savaş veren ulusumuz, bugün yine ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyadır.” Diyen CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…

Bilinen şu;

Özgür Özel İzmir’e genel kurulda kendisine destek verilmesi için geldiğinde karşısında sadece Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı buldu.

Ve yayılan habere göre, ‘Genel Başkan olayım, seni de İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapacağım!’ sözünü verdi…

Benzer sözü, Balkan Göçmeni Rifat Sait almıştı, yıllar önce AKP’li Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan…

Kadın kollarından bir yönetici (İki dönem Konak Belediye Meclis üyeliğini yaptı) ‘Efendim İzmir’de Balkan göçmeni çok fazla, onların oylarını almalıyız!’ demiş, bu sırada yanında bulunan ve halâ ‘Balkan Gazetesi) çıkaran Rıfat Sait’i işaret etmişti…’

O anda ayaküstü alınan bir karar İzmir’e AKP’den bir Balkan Göçmeni milletvekili kazandırmıştı.

Aynı sistem, aynı taktik…

İsimler ve partiler değişik…

 

*- UYUYAMAYAN BAYAN BAŞKAN

 

Şimdi Cemil Tugay’ın yine kendisi gibi CHP’li başkana bıraktığı Karşıyaka’ya gidelim…

Karşıyaka’dan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına zıplama olduğuna göre herhalde geride süper, yani sorunsuz bir belediye bırakılmıştır, değil mi?

Ama o da ne, CHP’nin Karşıyaka’daki yeni Kadın Belediye Başkanı ‘Uyuyamıyorum!’ diyor…

‘Uyuyamıyorum!’ diye haykıran birine ne denir?

‘Herhalde yatağını değiştir!’ değil mi?

Olay sizin düşündüğünüz gibi değil…

Karşıyaka Belediye Başkanı, Karşıyakalı eski Basketçi B, Yıldız Ünsal, sabahın kör saatinde işçilerle buluşarak özetle şöyle dedi:

‘Neredeyse tüm mesaimi, maaşları nasıl ödeyeceğimi düşünerek ve çözmek için harcıyorum. Geceleri uyuyamıyorum, biliyor musunuz?’

Karşıyaka Belediye Başkanı B. Yıldız Ünsal açık ve net şöyle diyor:

‘Cemil Tugay’ın bıraktığı kötü tablo yüzünden, Mart ayı maaşlarının bir kısmını bile şu anda (Mayıs’ın üçte biri geçti) kısım kısım ödeyebiliyoruz.’

Karşıyaka belediyesindeki memurların da 30’ar bin lira alacakları bulunuyor.

Acı ama gerçek;

Belediye makamına bile haciz geldi.

‘Bu kötü tablo Cemil Tugay’ın eseri!’ diyerek personele seslenen Basketçi Başkan B, Yıldız Ünsal, çalışanlara ‘Dayanışma ile sorun çözeceğiz, sıkıntınızı biliyor ve yaşıyorum. Cemil Tugay’ın bıraktığı kötü tablonun bedelini birlikte görüyoruz, borçlarıyla boğuşuyoruz:..’ diyor.

 

*- MUTLAK GÜÇ ZEHİRLER

 

Karşıyaka’nın kadın Belediye Başkanı B. Yıldız Ünsal, kibarlıktan olsa gerek belediyenin borçlarını liste halinde ne astı ne de şimdilik açıklamadı.

Ama gelelim, Kaymakamlardan oluşan üç ayrı kayyım’ın yönettiği, birinin görevi kötüye kullanarak kendine rant sağladığı, diğerinin Ankara’da önemli bir görev beklerken hayal kırıklığına uğrayınca halka hitaben ağır sözler belirten bir veda mektubunu bırakan, üçüncüsünün ise seçimlere neredeyse 20-30 gün kala sahili ihale ederek Başkan adayı Mimar Selçuk Balkan’ın de tepkisini çeken Urla’ya…

CHP’li Cemil Tugay’ın sandığa gitmeyenler yüzünden oyu önemli ölçüde düşerken, oy patlaması yaparak Urla Belediye Başkanı seçilen Selçuk Balkan sözünde durdu ve ‘Beyaz duvara, mali tabloyu’ astı.

Kayyımdan teslim alınan duruma göre; 224 milyon 957 bin 331 lira borcu bulunuyor.

Nedense seçimler yaklaşırken, ‘Harcama yapma, ihale yapma, alım yapma!’ geleneği artık yok olmuş durumda.

Düşünce belli;

‘Benden sonra tufan!’

Zaten ne çekersek, çapsız ya da hesapsızlardan çekiyoruz…

Belediye başkanları değil sıkıntıyı çekenler bizler, yani sıradan vatandaşlar oluyor…

 

*- BİR İMZA İLE…

 

Sürekli, ‘Sen önemlisin!’ ya da ‘Kendine güven, kendini sev!’ başlıklı yazılar da yazıyorum,

‘Bugün olmazsa yarın mutlaka kazanırsın!’ diyerek moral aşılamaya çalışıyorum.

İşte bir örnek;

Neriman Akdemir, lösemi hastası annesinin kullandığı 40 bin TL değerindeki ilaç SGK ödeme kapsamından çıkarılınca bir kampanya başlatmış ve imzalar sayesinde sesini duyurabilmişti.

Bizden de destek istemişti.

‘Seninle birlikteyiz!’ dedik…

Sorunu anlatıp, ‘Umarım yetkili bir kişi duyar, okur!’ demeyi unutmamıştık.

Şimdi söze Neriman Akdemir’e vereyim;

 

*- TEKRAR BAŞLADI

 

“Lösemi ve kök hücre naklinin hayati riskler taşıyan yan etkileriyle mücadele eden tüm hastalar adına başlattığımız kampanya başarıya ulaştı, sesimizi duyurduk ve ilaç tekrar ödenmeye başladı.

Bu süreçte mücadelemize destek olan herkese; ailem ve kampanyayı takip eden tüm hastalar adına sonsuz teşekkür ederim.

Bu güzel haberi sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İyi ki varsınız "

Ne mutlu bizlere de, binlerce destekçi insanımız gibi ‘Kendini yalnız hisseden’ birçok insanımızın, okuyucumuzun sesi olabiliyoruz.

Bundan böyle de, yine sağlığı için mücadele eden bir kadının, bir çocuğun, bir anne ve babanın sesi olmaya, kampanyalarını duyurmaya çalışacağım.

Örneğin, kanser ilaçlarının SGK ödeme kapsamına alınması için, bu ilaçları alması gereken diğer insanlara yardımcı olmaya gayret edeceğiz.

Kanser hastaları kaderine terk edemeyiz.

İmmunoterapi ve Akıllı İlaçlar mutlak karşılanmalıdır.