Bugun...
SON DAKİKA

O GEMİ, İNANÇ, İDAALLER VE ÖZGÜVENLE AYRILMIŞTI LİMANDAN...

 Tarih: 19-05-2024 15:31:00
YAŞAR EYİCE

*- HEPİMİZE KUTLU OLSUN

 

Sevgili Arkadaşlar;

Kurtuluşa doğru atılan ilk adımın, bağımsızlık ateşinin 105’nci yılı kutlu olsun…

Bir milletin yeniden doğum günü olan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinliklere binlerce yurttaşımız ellerinde Türk Barakları ile yürekten katılıyor.

Marşlar söyleyerek Bayrama renk katan vatandaşlara esnaf ve balkonlardaki yurttaşlarımız da alkışlarla destek veriyor.

Bayram sevincine ortak olan binlerce Cumhuriyet sevdalısı; Bağımsızlık mücadelemizi başlatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarını sonsuz sevgi, saygı ve minnetle anıyor.

Bizler; Türkiye’nin geleceği ve Atatürk değerleri için durmadan, yorulmadan koşan Türkiye halkıyız.

Bandırma Vapuru hiç durmadı!

Sizlerin sayesinde, gelecek güzel günlere ve aydınlık yarınlara doğru ilerlemeye devam ediyoruz.

Bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizin simgesi olan, Ulu Önderimiz Atatürk tarafından gençlere armağan edilen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı hepimize kutlu olsun.

Gençlerimize şöyle sesleniyoruz:

‘Atamız size inandı.

Biz de size inanıyoruz.    

Cumhuriyetimizi hak ettiği yere birlikte taşıyacağız, bazı hainlere rağmen…

 

*- HALKIN BEKLEDİĞİ

 

Artun Sucuoğlu, özellikle belediyecilik konusunda, kendisine ve görüşlerine önem verdiğim genç meslektaşım.

Zaman zaman kendisinden önemli bilgileri alıyorum.

En basitinden birini söyleyeyim:

Önceki dönemde, yani yerel seçimlerden sonra Menemen’deki başkanlık koltuğunu hem de açık farkla kazanan CHP’deki hataları ve kaybedilen başkanlıkla ilgili ilk ve perde arkası haberleri Artun’dan öğrenmiştim,

Yeni dönemde ise, ‘Güvende’ sayılan birçok belediye başkanının gözden çıkarıldığına, isim isim kendisinden duymuştum.

İnanamamıştım…

Ama oldu…

Süleyman Demirel’in dediği gibi siyasette 24 saat çok uzun…

Karaburun’un başarılı kadın belediye başkanının arkasında duran iki üç vefalıdan biriydi.

CHP Genel Merkezinden gelen ilk bilgi Karaburun ve Karaburunlular için can sıkıcı idi.

Sevilen, sayılan, koşuşturan, Karaburun’un tanıtımını başarılı bir şekilde yürüten Belediye Başkanı Avukat İlkay Girgin Erdoğan’ın adı çizilmişti.

İmar hukuku, gayrimenkul hukuku ve miras hukuku dallarında uzmanlaşan yani kül yutmayan Başkan Erdoğan,  2019 yerel seçimlerinde yüzde 49,28 oy alarak ilçenin 117 yıllık tarihinde bu göreve seçilen ilk kadın belediye başkanı olmuştu.

Karaburun’da birçok ilkleri de başarmıştı.

Artun Sucuoğlu da, dilinin döndüğü, kaleminin yettiği kadar yaptığı haberleri Ankara’da, hiçbir beklentisi olmadan, inançlı bir şekilde sözü geçenlere gösterdi.

Ve bir telefon görüşmemizde, ‘Gerçek ortaya çıktı, hatadan dönüldü!’ dedi.

Henüz ses seda yoktu ama güvenilir isim olduğundan önceden bilgi almıştı.

Şunu da paylaşayım:

Karaburun Belediye Başkanı CHP’li İlkay Girgin Erdoğan, 2024 seçimlerinde de en yakın rakibine 696 oy fark atarak, 4 bin 474 oyla ve yüzde 49,81 oy oranıyla ipi göğüsledi.

Daha çok örnek verebilirim:

Neyse konum bu değil…

Artun Sucuoğlu şimdi de ‘Uyarı’ niteliğinde öyle güzel bir konuya, noktaya değinmiş ki, sizinle paylaşmak istedim.

Umarım, ‘için almadığın için’ kırılmaz…

Bakın ne diyor, sevgili meslektaşım Artun Sucuoğlu;

 

*- ARTIK BİTMELİ

 

‘Yerel seçimlerin, yani 31 Mart’ın üzerinden yaklaşık iki aya yakın zaman geçti.

Özetle; Toplam sürenin %2.2’si olan bu süre; ziyaretler, çiçekler, içilen kahveler, boş sohbetler ile gelip geçti.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde zaman çok değerlidir, kıymetini bilelim.

Şimdi yerel yönetimlerimizin birikmiş sorunları var, yönetimsel ve sitemden kaynaklı sorunları var, ekonomileri zaten berbat.

Bu şartlarda bu eğlenceli kabul günlerinin bir an önce bitmesi gerekiyor.

Bazılarının dediği gibi belli bir süre, örneğin altı ay falan beklenecek durum yok!

Padişah düğünü, ya da masallardaki gibi, 40 gün 40 gece süren bu süreç bize göre değil.

Belediyelerimizin altyapı, üstyapı, sosyal politikalar, personel rejimi gibi çok sayıda kronikleşmiş sorunları var.

Halâ kanalizasyonun olmadığı, arıtma sistemlerinin yetersiz olduğu, çeşmelerinden akan suyun içilmediği, kaldırımları işgal edilmiş, yeterli otopark yerleri olmayan, trafik sorununun başını alıp gittiği, yüksek deprem riski altında olan, betona boğulmuş, bozuk yollar, yeşil yoksunu kentlerde yaşıyoruz.

Göze şirin gelen işlerle, Billboard Belediyeciliği ile polyannacılık yaparak zaman kaybetmeyin.

İşinizin başına geçin, ekibinizi liyakat esasları çerçevesinde kurun, doğru işler yapın, halk sizden iş bekliyor.

 

*-POLYANNACILIK NEDİR?

 

Benim gibi sık sık ‘Polyannacılık’ sözcüğünü sık duyuyorsunuzdur. ‘

Kent Gözlemcisi, usta gazeteci A. Buğra Tokmakoğlu, ağız arayarak,  ‘Nedir bu Polyannacılık?’ diye soruyor…

Özetle;

‘Kaybedilen herhangi bir şey için üzülmek yerine elindekilerle yetinme ve mutlu olma davranışıdır.

Bu yaklaşım, kötü olayların iyi taraflarını görmeye çalışır.

Polyanna'nın hikayesini hatırlarsınız; en kötü zamanlarında bile babasının kendisine öğrettiği mutluluk oyununu oynayan küçük bir kızın hikayesidir.

Polyannacılık, olumsuzlukları yakalar ama olumlulukları da vurgular. İyimser olan insanlar, zorlukların farkındadır, ancak bu zorlukları üstesinden gelin

Ama önemli bir noktaya da bu arada değinmek istiyorum:

 

*- İYİMSERLİK FARKLIDIR

 

‘ Polyannacılık, iyimserlik demek değildir; gerçek bir iyimserlik davranışı, zorlukları görmek ve çözüm aramaktır.

İyimser olan kişi, değiştiremeyecekleri durumları kabullenir, ancak olayın verdiği acının üstesinden gelebilme gücünü kendilerinde bulurlar.

Polyannacılık, hayatta yaşanan her olaydan olumlu bir sonuç çıkarmak anlamına gelir.

 İnsanın başına ne gelirse gelsin, ne kadar kötü bir olayla karşılaşırsa karşılaşsın, bu olayın iyi bir tarafını bulmaya çalışması ve bulması Polyannacılıktır.

İyimserlik, gerçekçi bir temelde olumsuzlukları kabul etmek ve çözüm aramakla birleşir.

İyimser olan kişi, zorlukları üstesinden gelmeye çalışırken aynı zamanda olumlu yönleri de görebilir.

Bu, hayatta daha esnek ve çözüm odaklı olmalarını sağlar.’

Polyannacılık, Eleanor H. Porter'ın ‘Polyanna’ adlı romanından gelmektedir.’

Bilmem anlatabildim mi?

İşin püf noktası, ‘iyimserlik’ ile ‘Polyannacılık’ arasırdaki önemli nüans farklılıklarıdır.

 

*- SUYUNU ÇIKARMAYIN

 

Artun Sucuoğlu 31 Mart’tan sonrası için ‘Manisa Büyükşehir Başkanı sayın Ferdi Zeyrek hızlı başladı verdiği iki sözüne hemen yerine getirip vatandaşların gönlünde şimdiden taht kurdu.’ Diyor.

Son olarak, ‘billboard belediyeciliği!’ derken aklına geleni yazmış:

‘İşin suyunu çıkarmayın!

Yaptığınız afişte belediyenin ismini beş kez yazmayın, aynı afişte üç farklı slogan kullanmayın.

Bunun tek bir açıklaması var; iş bilmezlik.

Bu tür çalışmalar insanları irite eder, yarardan çok zarar getirir.

‘Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır.’ (Victor Hugo).

 

*- İRAN’DA SATANİST ÇETE

 

İran ‘satanist şebekeye’ yönelik baskında 260'tan fazla kişinin tutuklandığını açıkladı

İran polisinin, ‘satanizmi’ teşvik ettikleri gerekçesiyle aralarında üç yabancının da olduğu 260'tan fazla kişiyi tutukladığı bildirildi.

Şeytana tapıldığı söylenen toplantılara yapılan baskınlar, İran'da nadir değil ve genelde yasak olan alkolün tüketildiği partileri ve konserleri hedef alıyor.

 

*- SICAKLIĞA BAKIN

 

Küresel ısınma Latin Amerika’da can ve mal kaybına yol açmaya devam ediyor.

Son yılların en şiddetli tropikal kasırgalarının görüldüğü Meksika’dan, hissedilen sıcaklığın 62,3 dereceye ulaştığı Brezilya’ya kadar Latin Amerika ve Karayipler bölgesi, küresel ısınmaya bağlı can ve mal kayıplarının en çok yaşandığı bölgelerden biri olarak biliniyor.

 

*- YİNE SAHNEDELER

 

İklim aktivistleri kendilerini havayolu pistine ‘tutkalladı!’

Almanya’da Last Generation (Son Nesil) adlı iklim grubundan aktivistler, hava taşımacılığının çevreye verdiği zararı protesto etmek Münih Havalimanı’nda kendilerini piste tutkalla yapıştırdı.

Uçuşların geçici olarak durdurulmasına neden olan eylemde 6 kişi gözaltına alındı.

 

*- 78 BİN TON RADYOAKTİF SU

 

Tokyo Elektrik Enerji Şirketi (TEPCO), 17 Mayıs-14 Haziran günlerinde Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’ndeki atık suyu altıncı kez okyanusa boşaltmaya başlayacağını açıklayınca Çin Dışişleri Bakanlığı tepki gösterdi.

Yaklaşık 78 bin tonluk radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmasına itiraz eden Çin Dışişleri Bakanlığı, Japon hükümetinin radyoaktif atık suyun denize boşaltılmasının yol açacağı geri döndürülemez sonuçları önlemesini istediklerini açıkladı.

 

 

 

  Bu yazı 696 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI